27 Haziran 2020 Cumartesi

HAYATIN SESLENİŞİNE KULAK VERELİM

                   

                       
    Hayat insanı olğunlaşdıran bir zaman dilimidir. Doğarsın  çevredekileri tanırsın bir süre sonra gülücük, ilk hece, ses derken konuşur insanoğlu zaman geçer genç kız delikanlı olursun bir bakmışsın aşık olursun işte hayat artık sizinle oyun oynamaya başlar ve sizde bu süreci iyisi ile kötüsü ile iyi değerlendiriseniz ne mutlu yok öylesine bakar geçerseniz hergün yeni değişik oyunlar içinde rolunuzu seyreder  gidersiniz.
    Hayat size engel  oldukça  güler geçersiniz. Aşk dedi güldüm.. umut dedi güldüm.. sabır dedi güldüm .. Hüzün dolu günler oldu üzüldüm sonra döndüm güldüm.. acılarıma baktım boynum bükük olsada kendimi aştım yine unuttum güldüm geçtim..
    Hayat seni artık tanıyorum. Her gün  sabahın seherinde güneşin aydınlığı benzeri bir selam veriyor akşamın karanlığında veda edip gidiyorsun. Artık ne selamlara sevinmek ne de vedalara üzülmek istemiyorum. Çünkü güneş batmasın, ay uyumasın  hayatımda diyorum.
    Hayat sabah ruhumuza çiçekler açtırsın, kübünde ki sirke bal olsun, mutluluk getirsin yeni gün her sıkıntıya gülüp geçelim, yakalım kötü sözleri,  sünger çekelim bütün hüzünlere.
    Hayat güzelliklerle seslensin yüreklere bir selam verelim gökyüzüne bereket  dökülsün yeryüzüne.
    Mutlu bir pazar günü geçirmeniz dileğiyle selamlar  herkese


                                                                                                           Esma AYÇA
                                                                                                            Kalemimden  sevgilerle
                                                                                                               28.06.2020



                  LET'S HEAR THE CALL OF LIFE

Life is a time period that makes people grow. You are born to know the people around you smile after a while, the first syllable, the voice speaks when the man passes the time you become a young girl and you fall in love with you now life begins to play games with you and you look at this process with good and bad, what is not happy, so if you pass

You laugh when life gets in your way. She said Love, and I laughed.. he said Hope and I laughed.. patience, I laughed .. There were days of sadness and sadness and then I came back and laughed.. I looked at my pain, though my neck was bent, but I forgot, I laughed, I passed..

Life, I know you now. Every day, at dawn, you salute like the light of the sun, and you say goodbye in the darkness of the evening. I no longer wish to rejoice in greetings or to grieve in goodbyes. Because I say the sun don't go down, the moon don't go to sleep in my life.

Life in the morning flowers bloom our soul, the vinegar in the cube be honey, happiness bring the new day to laugh at every distress let's burn bad words, let's get rid of all the sorrows.

Let life call out with beauty let's give a salute to the hearts let the blessings of the sky pour down on the earth.

Have a Happy Sunday greetings to everyone





Esma AYÇA

With love from my pen

28.06.2020


19 Temmuz 2018 Perşembe


     Ben bir bilim adamı değilim. Sizlere beden dilinin günlük yaşamdaki anlamlarını aktaracağım.
     İnsanlar ilk karşılaştıkları kişinin duruş şekillerine göre verdiği mesajları algılar iletişim sırasında ki duruş şeklimiz çok önemlidir.
Vücudun dik durması kişinin kendine olan güvenini simgeler. Kambur duruş güvensizlik hissi uyandırır ve karşısındakinin önünde daha ezik olduğunu gösterir. Oysa ki dik duruş her zaman sizi güçlü kılar.
Gözleri kısarak bakmak şüpheli,
Gözleri açarak bakmak meraklı olduğunuzu anlatır.
Baş geri burun havada üstünlük,
Derin bakışlar ilgiyi anlatır.
Düşük omuzlar kaybetmişliği,
Kolları birbiriyle kavuşturmak araya mesafe koymayı gösterir.
Karşınızdaki ile hafif tokalaşmak iletişim isteksizliğini belirtir.
Karşımızdaki kişilerle iletişim kurarken üç kanaldan mesajlaşırız sözlerimiz sesimiz ve beden dilimiz bilimsel araştırmalar sonucunda mesaj kanallarının etki yüzdelikleri söz %7 ses %38 beden dili %55 tabi ki bu oranlar toplumda kişilerin kültür düzeylerine, bulundukları çevreye aktarılan mesajın duygu düşüncesine göre ses, söz, beden dilinin farklılığı olacaktır. Kültür düzeyi yükseldikçe insanların beden dilini daha az kullandıkları görülüyor. Prens Charles, Kraliçe Elizabert gibi soylular konuşurken hiç ellerini beden dillerini kullanmadığı gözlemlenmiş.
  Beden dilinin kullanımı küçük yaşlarda daha çok kullanılır, çocuklarda büyüdükçe beden dili kullanımı azalır bazı çocuklar için çok bilmiş büyümüşte küçülmüş denmesi bu yüzdendir. Beden dilini kullanımı kadın ve erkekler arasında da farklılık gösterir beyin lobların kullanımı ile de ilgili olmasına karşı kadınlar yalan söylerken yukarı erkekler yalan söylerken gözlerini aşağıya doğru kaçırırlar. Dünyada benzerlik ve farklılıklar var mı diye baktığımızda balkan ülkelerinde *evet* ve *hayır* işaret dilinin farklı kullanıldıkları görülmüş tüm dünyada *evet* için insanlar başını yukarıdan aşağı sallıyor. *hayır* için de başını iki yana doğru sallıyorlar. Bulgaristan ve Arnavutluk’ ta tam tersi işareti yapılıyor.
  Beden Dilinde Ellerimizin Anlattıkları
  Olumsuzluk durumu yaşayan insanlar ellerini kenetli durumda tutarlar. Yüzünüze yansıtamadığınız olumsuzluğu ellerinizle ifade etmiş oluyorsunuz. Karşısındaki insana sıkıntısı arttıkça kenetli eller daha da yukarıya çıkar böyle bir durumda görüşme yapıyorsanız görüşmeyi sonlandırmak en iyisidir. Ellerini arkada birleştiren kişinin kendine olan öz güvenini, saklayacak korkacak bir şeyi olmadığı göstermesinin ifadesidir. Elinizle diğer elinizin bileğini tutmanız olumsuzluk işareti eğer dirseğe kadar tutuşu çıkarmış iseniz memnuniyetsizliğin arttığını ifade ediyorsunuz eğer karşınızdaki size böyle bir durum yaşatıyorsa görüşmeyi biran önce bitirin.  El parmakları açık birbiri ile ön tarafta birleştirmiş şekilde görüşme yapılıyorsa içgüdüsel olarak konuya hakim olduğunu düşünürüz. Bu işareti genelde yöneticiler çalışanlarına karşı yaparlar. Elinizi çeneye dayamak dikkat ve yoğunlaşma isteği içinde olduğunuzu ifade eder. Elin bu durumunda iken orta ve başparmağa dikkat etmeli .  Başparmak önem vermeme kendini diğerinden üstün görme işaret parmağı tehdit ve otorite duygusu taşır sizi dinleyen birinin eli yanaktayken başparmağı şakakta değil çene altında ise sizinle rekabet hissi yaşıyor olabilir. El yanakta parmakları ile ağzı örter vaziyet alan kişi sana söylemek istediğim var ya da sana inanmıyorum düşüncesini aktarıyordur. İlkel çağlardan beri insanların iki elini birbirine sürtmesi ısınmak için de yapılmış bir hareket olumlu beklenti işaretidir.
  Kolların birbiri ile kavuşması savunma işareti başparmak yukarı doğru kalmış ise mücadeleye hazırım anlamını taşır. Kol kavuşturma devamlı mücadele eden insanların yaptığı duruş resim çekilirken de farkında olmadan hep kollarını kavuşturup çekilirler.
   Kollar yanda eller belde duruşu saldırı habercisi tartışmaya niyetli bir duruş ifadesidir. İş yerinde devamlı elleri belinde duranlar meydan okuma ve rekabete hazırım ifadesini sunarlar.
   Bacaklarında farklı ifadeleri vardır. Bacak bacak üstüne atma savunma ile ilgili anlam taşır. Kişi kabuğuna çekilmiş durumda kalmış eğer konuşma fırsatını yakalarsa bacak bacak üstüne atma durumundan vazgeçecektir. Bizim kültürümüzde aile büyüklerinin karşısında saygısızlık sayılacak bir oturuş biçimidir.
   Ayakları çarpık oturmak gizli olumsuz sıkıntılı bir problemi olduğu duruşudur yani kişi bir problem yaşıyorsa ayaklarını böyle gösteriyordur.
   Beden dilimizde gözlerinde ifadelerinden bahsetmiştik. Bakışlarda birçok anlamın tanımını verir bunun üzerine birçok sanatçımız şarkı sözleride yazmıştır.
Gözlerin ah o yeşil gözlerin, Gözlerin Gözlerime, Yeşil Gözlerin, Mavi Gözlerin, Kara Kara Badem Gözler, Gözler Kalbin Aynasıdır v.b. Gerçekten gözler bakışlar çok anlam ifade eder ve gözler asla yalan söylemez. insanlar birçok şeyi gizleyebilir ama gözbebeklerini kontrol edemez bir şey den hoşlanmış olan kişinin gözbebekleri  faltaşı  gibi büyür. Ayrıca birbirinden hoşlanan   ya da karanlıkta kalan insanların gözbebekleri büyür.
Göz teması da ülkeler arasında farklılık göster iri araplar genelde göz temasını sevmezler japonlarda göz teması saygısızlık olarak algılanır
Eski Türk filmlerinde  ki sanatçıların bakışları numaralandırılmış sert baba bakışı Cüneyt Arkın bakışı  gibi
   Yüzün bakışı karşınızdaki  insanın sizinle iletişimini belirler  bizim ülkemizin en belirgin bakışı yan bakış, dik dik bakmak anlamında sonunda kavga ile biten durumlara şahit olunur.
   Günümüzde ofis düzenleri toplantı masaları oturulan yerler insanların duygularını etkiliyebiliyor. Masa biçimleride toplantı veya görüşmedeki olumluluk derecesini belirler.
    Dikdörtgen masada herkes oturduğu yere göre önem arz eder.Lider basa başına oturur arka tarafı boş kalır. Toplantıya ilk girer ve  toplantı bitiminde ilk çıkarlar liderlik duygusunu pekiştirir.
   Yuvarlak masa görüşme ve toplantılarda en ideal olan masadır liderin sağ ve solundakiler samimi karşı tarafındakiler muhalefet olan taraflardır.
    Kare masalar kısa süreli sonuca dayalı toplantılarda kullanılır
    İş yerlerinde rahat görüşme yapmak için masaların yerine küçük bir sehpa, görüşme yapılan kişilerle aradaki duruş açılarının aynı yönde olmasına  ve konukların arkalarında güvende hissettiren duvar olmasına dikkat edin
   Ben bir beden dili uzmanı değilim NLP, Eğitim Koçluğu ve Beyin Gücü Uzmanlığı eğitimleri aldım. Okuduğum binlerce kitaptan edindiğim bilgileri aktarmaya çalıştım. Modern çağın kullandığı teknikleri bilmek ne kadar değerli ise beden dilini de günlük ve iş hayatımızda kullanmak ta o kadar önemlidir.
   Kimseniz o olun ve  doğallığınızı koruyun ama beden dilinin önemini kavrayın
   Şunu unutmayalım ne söylediğiniz değil nasıl söylediğiniz  önemli.
İletişimde sesinizi ve vücudunuzu kullanışınız karşınızdakinde bırakacağı etkiyi önemseyin


(ESMA AYÇA)